21.12.2012

Mizansen Dergi 4. Sayı



Popülerist kafiye kullanımı gereksiz kelime bileşiminden ibarettir. Kafiye adeta; düşünme yetisini, hoşluğun verdiği hisle değiş tokuş ediyor. Bu yüzden bir amaç güdüyor olduğunu düşünmüyorum ve amaçsız her şey etkisiz kılar insanı diye düşünüyorum. Ehven bir şey varsa o da kafiye ile bezenmiş cümlelerdir bu sebeple. Dünyanın %90'ı bundan hoşnut kalabiliyor ve geriye kalan  azınlık buna karşı koyma çabalarını sürdürüyor zannımca. Bir kaç kelimeyi bir araya getirip, onları puzzle gibi birleştirme telaşına giriyor insanlar. Uyum şartmış gibi. Uyumlu olmak zorundaymış gibi. Oysa uyumlu olmak, oldukça uygunsuz bir durumdur.  Bu saptamada oldukça diretkar olabilirim. Keza kulak tırmalayıcı bir hali var kafiyenin. Eskilerin uyak anlayışından oldukça bağımsız durumda, günümüz kafiye yapısı. Bir kumpas gibi düşünün bunu.  Kafiye algıların yok olmasına sebep doğuran bir şey iken, kumpas dışında kabul edilir hiçbir şey değil bana kalırsa. İnsanlar ajitasyon yüklü olan her şeye ayılıp bayılıyor. Ve bu kafiye ile pekiştiğinde ortaya muazzam bir yanılgı doğuyor. İnsanlar hoşlanma yetisini, düşünme yetisinden daha çok seviyor haldeler. Oldukça güç bir durummuş gibi lanse edilen düşünce, hissiyatla kolayca boy ölçüşebilir halde. Hissiyatlar elbette çok önemlidir. Fakat bunu düşünce olgusundan önce gerçekleştirme isteği hiç düşünceli bir davranış değil. Hissiyatlar gerektiği yerde uygulanası bir şeyken, düşünmenin herhangi bir sınırı yoktur. Ve yaşamımız boyunca bir tek düşünme konusunda özgürken, hissiyatların; düşüncelerin önüne geçmesine izin vermemeliyiz. Ve düşünmenin popülarite hale gelmesi için el ele vermemiz gerektiğini savunurken, bunun dünya üzerinde en büyük devrimin olabileceğini vurgulamadan edemeyeceğim.

Sonuç olarak; kafiye kötü bir şey değildir. Popülerist kafiyeyi iyi bulan bir beyinsiz değilseniz.

http://mizansen.org/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder